**DİREC-T**
br />

Direc-t bir kaza sonucu 1997'de kuruldu. Arabayı bir direğe bindirdikten sonra çaldıkları parçalar İngilizce ve Türkçe olduğu için "ortada" bir isim koydular.
Üniversiteyi kazanan Bilge Ankara'ya taşındı ve orada grubu devam ettirmeye çalıştı ama sürmedi. Daha sonra müzik yapmak için İstanbul'a taşındı.
Bilge ve Özgür grubu tekrar kurdular ve basçıları Çelik'le Universal müziğin isteğiyle bir demo kaydettiler. Kim 500 Milyar İster'den ikramiye kazanan Çelik gruptan ayrıldı. 2000 sonunda Alex gruba girdi ve Ankara Odtü büyük salonda da çok güzel bir konser verdiler.
O sıralarda Güven Erkin Erkal Radyo D'deki programında Odun Aşk'ı çaldı ve çok istek gelmekteydi. Ve grubu TRT2'deki Albüm programna konuk etti. Bu programla grup iyice duyulmaya başladı.
2001 Roxy Müzik yarmasnda 1.olan grup Ada Müzik'ten albüm yapma hakkını kendi isteği doğrultusunda kullanmadı. NR1tv'de Ericsson Life'a konul oldular.
TRT Radyo ve Radyo D'de de çaldılar.Grup gemi boğaz turu, Robert Koleji,Alman lisesi, Life bar, Mia Skate Park, Line bar,Kemancı gibi mekanlarda konserler verdi. Uzun süre Line Bar'da program yaptlar.
Güven Erkin Erkal'n hazırladığı Rock Art VCD fanzinde bir klipleri yer aldı.Acil Club'da da canlı bir demo kaydettiler. Elden ve postayla bir hayli demo satan grup TV programlarının olduğu ilk VCD-demoya da imza attılar. 2. gitara Özgen'i alan grup My Life'ta bir süre program yaptı.
Boğaziçi Üni'de Battle of The Bands yarışmasından sonra bir konser verdi. Eski Bronx'ta ve Guitar Bar'da program yapan grubun bir süre sonra Özgen'le de yolları ayrldı.
Grup 2002 Roxy Müzik Günleri tantm kokteylinde İhtiyaç Molası grubu kemancsı Tolga ve çelloda Demet'ten oluan yaylı kadrosuyla bir konser verdi. Dünya Öpüşme Günü festivalinde de Manastre'de ve Alman Lisesi festivalinde çaldı.Daha sonra da Tarık Zafer Tunaya kültür merkezinde akustik bir konser verdiler. TRT2'deki Desibel programnda konuk oldular.Yazılı basında ve internet ortamında röportajları yer aldı.
2002'de Alternatif Festival'de David Byrne,Pulp,Sneaker Pimps ve Carl Cox'un altında çalan grup 2002'de H2000 demo,2003'de ana sahnede çaldı.
Eskişehir Anadolu Üniversitesinde bir konser verdi. 2003'de On-Air'le anlaşan grup Deniz Yılmaz prodüktörlüğünde kaydettikleri albümü 2003 mayısında bitirdi ve 2004 haziranında raflarda yerini alan "Rus Kozmonotları" isimli albümlerinde on Türkçe bir İngilizce besteleri var. İlk klip de dalyanda "Dur Sakın Konuşma"ya çekildi.
Dream Tv'de Yuxexes, Blue Jean ve Cine 5'te Başka Yerde Yok isimli programalara katılan grup Dream Tv'de canlı yayınlanan Rockistanbul festivalinde de ana sahnede çaldı.
2000 sonunda Alex gruba girdi.
2001 Roxy Müzik yarışmasında birinci oldular.
2002 Alternatif Festival'de David Byrne, Pulp, Sneaker Pimps ve Carl Cox'un altında çaldılar.
2002 H2000 demo sahnede çaldılar.
2003 H2000’de ana sahne aldılar.
2003 yılında On-Air'le anlaşan grup Deniz Yılmaz (Kurban) prodüktörlüğünde kaydettikleri albümü 2003 Mayıs'ında bitirdi ve 2004 Haziran'ın da raflarda yerini alan "Rus Kozmonotları" isimli albümlerinde 10 Türkçe bir İngilizce besteleri var. Dur Sakın Konuşma, Hasret ve Ama Sen Varsın’a birer klip çektiler. Özellikle albüme isim veren Ama Sen Varsın’a çektikleri animasyon klip çok ilgi gördü.
2004’de grup Dream Tv'de canlı yayınlanan Rock İstanbul festivalinde de ana sahnede çaldı.
2004 Temmuz ayında Direc-t Slovakya'da Pohoda Açıkhava Festivalinde çalan ilk Türk grubu oldu.
2004 Yedi Kule Zindanları'nda Güney Asya depremzedeleri yararına yapılan konserde yer aldılar.
2005 Fanta Gençlik Festivali'nde toplam 17 şehirde konser verdiler.
2005 RockIstanbul Festivalinde ana sahnede çaldılar.
**ÇİLEKEŞ**
>

2002 yılının Ekim ayında kurulan ÇİLEKEŞ, vokalde Görkem Karabudak, elektronik gitarda Ali Güçlü Şimşek, bas gitarda Gökhan Şahinkaya ve davulda Cumhur Avcil’den oluşuyor.
İlk konserini Kasım 2002’de Ankara Saklıkent’te gerçekleştiren Çilekeş, 2003 ve 2004 yıllarında verdikleri konserlerle önce Ankara’da dikkatleri çektiler. 2003`ün Mayıs ayında önlerinde gerçekten önemli bir fırsat olduğunu henüz bilmedikleri Fanta Genç Yetenekler Aramızda yarışmasına katıldılar. Ön elemeleri aşan Çilekeş, İç Anadolu Bölgesi Finali`nde canlı performansıyla beğeni toplayarak Türkiye Finali`ne katılmaya hak kazandı. Grup, yarışmanın Türkiye Finali`nde Melih Kibar, Meltem Taşkıran, Teoman, Levent Yüksel, Engin Akıncı`dan oluşan jüri önünde yine canlı performansıyla göz doldurarak yarışmayı kazandı.
Bu gelişmenin ardından daha büyük organizasyonlarda, daha geniş kitlelere ulaşmaya başlayan Çilekeş, konserlerin yanında albüm çıkarma fikrini aklına koydu ve yeni parçalar yaparak bir demo hazırladı.
Canlı performanslarıyla gözdolduran grup, yarışmanın arkasından davet edildikleri ve 17 şehri kapsayan Türkiye turnesinde Candan Erçetin, Beyaz, Harem ve Nev ile birlikte yaklaşık 350 bin kişiye ulaşma fırsatı yakaladı. Böylece büyük çapta bir turneye çıkan ilk amatör grup oldular ve henüz ilk albümleri çıkmadan kayda değer bir dinleyici kitlesi yakalamayı başardılar.
Prodüksüyonuna 2005`in Mart ayında İTÜ MIAM`da davullları kaydederek başladıkları ve özellikle üniversite gençliği tarafından dört gözle beklenen ilk albümleri “Y.O.K.” Volkan Başaran’ın prodüktörlüğünde Haziran 2005’te ONAIR tarafından yayınlandı. Şarkıların söz, beste ve düzenlemelerinin tümünün Çilekeş’e ait olduğu albümde Rap müziğin yükselen ismi Fuat, Kurban grubunun davulcusu Burak Gürpınar ve alternatif müziğin önemli ismi Aylin Aslım da birer şarkıda konuk müzisyen olarak katıldılar.
**DUMAN**
>

Doksanlı yıllarin başlarında müzik yaşantilarına başlayan grup elemanlarından Kaan Tangöze (Vokal) ögrenim görmek amacı ile gittiği Seattle'da müzik yaşamına devam etti ve oradayken Türkiye'de çıkarmak istediği albüm için parçalarını hazırladı. Türkiye'de bulunan grubu Mad Madame ile Saettle ve Los Angeles'da yayınlanan toplama albümlerde yer aldi. Türkiye'ye döndüğünde Blue Blues Band ile beraber çalışan Batuhan Mutlugil'i (Gitar) ve Ari Barokas (Bas Gitar) ile beraber çaldıklari Mad Madame grubuna dahil ederek DUMAN isminde şimdiki gruplarini kurdular.
Böylece DUMAN "Eski Köprünün Altında" isimli albümleri ile büyük bir dinleyici kitlesinede ulaşmayı başardı. Çoğunlukla davulcu sorunu yaşayan grup bir çok isimle beraber çalıştı ama çoğunlukla albüm ve konserlerinde Türkiye'nin en basarili isimlerinden Alen Konakoğlu (Davul) eşlik etti. Özellikle "Belki Alışman Lazım" isimli albümden sonra stüdyo ve konser çalışmaların Alen Konakoğlu DUMAN grubunun 4. ismi oldu.
DUMAN hayranlari büyük bir sabırsızlıkla beklediği, ve grubun tam bir titizlikle hazırladıkları "Belki Alışman Lazım" isimli albüm, "Eski Köprünün Altında" isimli ilk albüme göre biraz daha melankolik bir albüm. İlk albümde bulunan daha eğlenceli parçalar yerini tamamen daha hüzünlü ifadeler ve Kaan'ın sesiyle bütünleşti. Aşk, umutsuzluk ve hüzün temasi disinda "Masal" isimli parçada Adnan Menderes ve Deniz Gezmiş'in asılmalarına eleştirili bir yaklaşimda bulunmuş.
Sezen Aksu'nun daha önce seslendirdiği "Her Seyi Yak" isimli parça ise Kaan'ın yorumu ile birkez daha alışılmış bir DUMAN tadı verdi ve çıkış parçası oldu. Umarız bir sonraki albümlerini daha kısa zaman içerisinde çıkararak hayranlarını yeni bir albümle sevindirebilirler.
NR1 Müzik, 2005’in yaz aylarını ülkemizin en iyi rock grubu Duman’ ın uzun süredir merakla beklenen yeni stüdyo albümü “Seni Kendime Sakladım” ile karşılıyor.
Vokal ve gitarda Kaan Tangöze, gitar ve geri vokalde Batuhan Mutlugil, bas gitar ve geri vokalde Ari Barokas’ tan oluşan Duman, büyük çıkış yaptığı albümü “Belki Alışman Lazım”ın ardından hayranlarını ve müzikseverleri uzun süredir bekletiyordu. Duman severler grubun müthiş sahne performansını yansıtan “Konser” albümü ve yine NR1 Müzik tarafından 2004 yılı sonunda yayınlanan Türkiye’nin ilk müzik DVD’ si “Bu Akşam” ile teselli bulmuşlardı. Duman grubu geçen süre içerisinde iki yüze yakın konserde hayranlarıyla buluşurken, birçok gazete, dergi, TV, okul ve üniversite tarafından “Yılın En İyi Grubu” seçildi.
Albümde yer alan 12 şarkının kayıt ve mixleri de Stüdyo 18’de Levent Büyük tarafından yapıldı. Gruba davulda “Belki Alışman Lazım” albümünde olduğu gibi Cengiz Baysal eşlik etti. Ari Barokas’ın şarkıları “Aman Aman” ve “Sayın Bayan” dışında kalan tüm parçaların söz ve müzikleri Kaan Tangöze’ye ait.
Açılışta yer alan “Özgürlüğün Ülkesi” dünya politikasını eleştiren enerjik bir punk rock şarkısı. Muhteşem balladlar “Seni Kendime Sakladım” ve “Melek”in yanı sıra, “Sen Ben” ve “Yürekten” de Duman’ ın başarılı modern rock çalışmaları. Türkçe rock müziğin en önemli grubu Duman, kendine özgü tarzını “Yanıbaşımdan”, “Sadece Koklayacaktım” ve “Rüyanda Görsen İnanma” gibi şarkılarda gösterirken, “En Güzel Günüm Gecem”i ise kendilerini konserlerde yalnız bırakmayan seyircilerine hediye ediyor
**GECE YOLCULARI**
>

GECE YOLCULARI grubu 1993 yılında kurulmuştur. Grup 5 kişiden oluşmakta ve tamamı İstanbul'da yaşamaktadır.
Grubun sözlerinin ve bestelerinin tamamı kendisine ait olup, MELODİK POP-ROCK olarak adlandırdıkları müzik tarzında üretim yapmaktadır.
İlk albümleri öncesinde,Türkiye'nin bir çok yerinde konserler yaparak, hem kendi müziğini ilerletmiş, hem de dinleyicileriyle paylaşma imkanı yakalamıştır. Bu açıdan oldukça tanınan ve sevilen bir müzik grubu olmuştur.
2004 yılında İlk albümleri GECE YOLCULARI' nı yayımlayan gurup bu albümle çok yüksek bir başarıya imza atmış ve bahsi geçen hedeflerini yakalama ve ilerletme konusunda öngörülerini haklı çıkarmıştır.GECE YOLCULARI albümünün çıkış parçası "Unut Beni" ile haftalarca radyo-tv müzik listelerde kalmış ve müzik otoritelerince son yılların en başarılı parçalarından biri olarak değerlendirilmiştir..
"Unut Beni" den sonra albümden "Yaban Gülü" ve "Ölüm de var" adlı parçaları kliplendirerek albümlerinin başarısını perçinlemişler ve bu parçalarla uzun süre listelerde kalmışlardır.."Yaban Gülü" parçasına çekilen video MTV Europe'da Exclusive yayınlanmış ve bu parçası MTV de sıradışı bir övgü ile taçlandırılmıştır
Bu albümleri boyunca,Üniversiteler başta olmak üzere Türkiyenin heryerinde konserler vererek dinleyicileri ile buluşmuş ,etkileyici konser performansları ve repertuarları ile de 2004-2005 yılının en çok konuşulan müzik guruplarından biri olmuştur.Ayrıca bu albümleri ile müzik alanında verilen hemen hemen her ödüle aday gösterilmişlerdir..
2005 yılı sonlarına doğru ülkemizin en önemli müzik yapım şirketlerinden biri olan TMC ile anlaşarak GECE YOLCULARI 2 için stüdyoya giren gurup, ilk albümlerinde olduğu gibi prodüktör olarak CEM ÖZKAN ile çalışmışlardır.4 Aylık stüdyo kayıt dönemi sonunda GECE YOLCULARI 2 albümü, 2006 Şubat'ının 4.haftası yayımlanmış ve çıkış parçası olarak da "Nerdesin" kliplendirilmiştir.
**KARGO**
>

1990' lı yıllar Türkiye' de pop müzik patlamasının yasandığı yıllardır, ancak 1993 yılında Türkiye' de rock müzik rüzgarları esmeye başlamıştır. Kiminle mi? Tabii ki Kargo ile. Çıkardıkları ilk albüm "Sil Baştan" ile pop müzigin prim yaptığı günlerde başarılı rock parçalarına imza attılar, ancak albümün beklenen satışa ulaşmaması grup içinde bir takim problemlere yol açtı ve grupta dağılmalar başladı.
1994 yılında Kargo' dan geriye sadece grubun kurucusu Selim ve bas gitarcısı Mehmet Şenol Şişli kalmıştı. Selim ve Mehmet gruba yeni üyeler arayışına girmişlerdi çünkü amaçları Kargo grubunu, aralarına katacakları yeni üyelerle, en güzel yerlere taşımaktı. Aynı yıl içerisinde gruba konservatuar öğrencisi olan Serkan Çeliköz klavyeci olarak dahil oldu. Bunu takiben Burak Karataş' ın gruba davulcu olarak dahil olmasıyla geriye bir tek yer boş kaldi, o da solist kontenjanı idi. Bir aksam bir barda dinledikleri ve sesini çok begendikleri Koray Candemir solist kontenjanının rakipsiz adayı idi. Koray' ın solistlik teklifini kabulü ile albüm çalışmalarına start verdiler.
Takvimler 1996 yılını gösterdiğinde, Türkiye radyo ve televizyonlarında ortalığı adeta kasıp kavuran bir rock parçası yayınlanmaya başladı Bu parçanın adı "Yüzleşme" idi. Yüzlerce pop müzik parçası arasından başarıyla sıyrılan Yüzleşme, listelerde bir numaraya kadar yükselip uzun süre yerini kimseye kaptırmadı. Özellikle gençlerin beğenisini kazanan Yüzleşme, 96 yazının Kargo şarkılarıyla hareketli geçeceğinin sinyalini veriyordu. Bu sinyal, albümün diğer hiti "Son Defa"' nin yaz ortasında kliplenmesi ile gerçeklik kazandı. Müzik piyasasında bir rock grubunun da başarılı olabileceği üçüncü klibin çekildiği "Adımı Çağır" parçasından sonra kanıtlanmış oldu.
Kargo parçalarının Tv ve radyolarda sık sık yayınlanması grubun geniş bir hayran kitlesi kazanmasına ve albüm satışlarının olumlu şekilde etkilenmesine neden oldu. Böylece Kargo, ilk albümde yasadıkları sıkıntılara "Yarına Ne Kaldı" albümü ile nokta koymuş oldu. Artık önlerinde hayranları ile seyahat edecekleri uzun bir müzik yolculuğu vardı.
1997 yılının Nisan ayında merakla beklenen ikinci albüm "Sevmek Zor" piyasaya çıktı. Albümün ilk klip parçasi "Şairin elinde" idi. Şairin Elinde, ilginç sözleri ve başarılı klibi ile en az Yüzleşme kadar ses getirdi. Sevmek Zor albümündeki her parça farklı bir duyguya ev sahipliği yapıyordu. Aldatma, kırgınlık, kayboluş gibi temaların büyük bir başari ile işlendiği parçalar, Kargo fanları tarafından çok sevildi. Albümün ikinci klibi, 97 Temmuzunda, "Sen Her Zaman" isimli parçaya geldi ve bu klip de Kargo fanı olsun olmasın bir çok insan tarafından çok beğenildi.
1997 yılında ikinci albümünde çıkmasıyla ilk albümde olduğu gibi başarılı konserler vermek üzere bir turneye çiktilar ancak plak ve organizasyon şirketinin başarısız organizasyonu, Kargo' nun hayal ettiği konserleri verememesine yol açtı. Bu da, her ne kadar iyi bir satış rakamına ulaşmış olsa da, ikinci albümde Kargo' nun duraksamasına neden oldu.
Kargo, plak şirketine duymuş olduğu kızgınlıgı yaptıkları müzik ile dile getirmek istiyordu. 97 yılının son aylarında stüdyoya girerek üçüncü albümlerini hazırlamaya başladılar.
1998 yılının Haziran ayında Yalnızlık Mevsimi piyasaya çıktı. İlk klip, rock ile alaturka müziğin çok başarılı bir şekilde harmanlandığı "Arabik Fahişe"' ye geldi. Bu parça, Kargo fanlarının yanısıra, underground cephesinden büyük bir destek gördü. Üçüncü albüm çok basarılı çalışmaların olduğu bir albümdü, fakat plak şirketi ikinci klibin çekimini bir türlü gerçekleştiremiyodu. Bu durum albümün unutulmasına neden olacakken, Kargo plak şirketini değiştirdi ve hemen albümün en önemli hitlerinden "Kalamış Parkı"' na basarılı bir klip çekildi. Bu klibin bir de özelliği vardi. Kalamış Parkı ' nin klibi, Kargo tarihinde ilk kez slow parçaya çekilmiş bir klipti. Dogu Batı kültürünün farklılığını anlatan "Boğaziçi"' ne çekilen ve çok başarılı görüntülerin bulunduğu üçüncü klibin ardından Kargo, Türk müzik piyasasında önemli bir yerde olduğunu ve Avrupa standartlarında bir grup olduğunu kanıtlamış oldu. Yalnızlık Mevsimi adından da anlaşılacağı üzere yalnızlık duygusunun her yönüyle işlendiği bir albüm oldu. Yalnızlığın yanı sıra doğu batı kültürünün sentezi ve bu sentezin getirdiği sosyal sorunlar da bu albümde başarılı bir şekilde irdelenmişti.
Üçüncü albümün diğer albümlerden bir farkı vardı. İlk kez albüm kapağında, Kargo kendi resmini kullanmamıştı ki bu cesaret gerektiren bir davranıştı. Onlar bu albümde parçaların ne kadar iddialı oldugunu albüm kapağında izledikleri politika ile kanıtladılar. Yalnızlık Mevsimi albümü gerek sözleri, gerek müziği, gerekse klipleri ile Kargo' nun müzik geçmisinde ve kariyerinde ulaştığı en yüksek nokta oldu.
1999 yilinda bas gitarcı M.Ş.Ş'nin askerde olması nedeniyle albüm çıkarılmadı. 2000 yılının Mart ayında Kargo dördüncü albümleri "Sen Bir Meleksin" ile müzik piyasasina iki yıllık bir aradan sonra tekrar merhaba dedi. 4' üncü albüm diğer albümlere göre gerek sözler gerekse müzik açısından daha soft bir albüm olmuştu. Bunun en büyük nedeni ise, Kargo'nun 2'inci ve 3'üncü albümde plak şirketiyle yaşadıkları sorunların ardından rahat bir döneme giriş yapmaları idi. Sen Bir Meleksin albümünün diğer albümlere göre daha akustik ve soft bir albüm olusu, hayran kitlesini yaş ortalamasının artmasına neden oldu. Bu albümle Kargo' yu orta yaş ve üzerinde olan insanlar da severek dinlemeye basladi. Sen Bir Meleksin albümünün ilk klip parçasi "Renklerin İçinde" oldu. Bu klibi takiben konser ve bar programlarinin favori parçası olan, Kargo'nun ilk elemanları ile çıkardıkları Sil Baştan albümünde de yer alan "Yanımda Sen olmayınca" 'ya klip çekildi. Yanımda Sen Olmayınca' nin yanısıra, ilk Kargo albümü olan Sil Baştan' ın o dönemin büyük hiti olan "Yıllar Sonra" sarkısını da Koray'ın güzel yorumuyla dinlemek bu albümde mümkün oldu. Yıllar sonra yeni haliyle kliplenince Kargo tarihinde iki defa klip çekilen ilk şarkı ünvanını da kazandı. Dördüncü albümün çıkmasıyla Kargo muhteşem sahne performansını konser ve bar programlarında sahneleme fırsatını bir kez daha yakalamış oldu. Efes Dark sponsorluğunda verdikleri konser turnesi, aynı zamanda Kargo'nun Efes Dark reklamlarında yer alması ve özel bir CD çıkarmasıyla daha da renklendi.
Sen bir meleksin albümünün büyük başarısına rağmen Kargo üyelerinin artık kendi özel projelerine zaman ayırmalarının vakti gelmişti. Hayranlarına "Best of Kargo" albümü ve remikslenerek sunulan "Ayrılık Şarkısı" ile bir süreliğine veda ettiler. Ara dönemlerinde Koray ilk solo albümü "Sade"' yi yayınladı ve aynı zamanda Ferzan Özpetek tarafindan çekilen "Cahil Periler" filmi ile beyazperde de, gerek seslendirdiği ve rol aldığı reklam filmleriyle, gerekse de sunuculuğunu yaptığı "Sing Your Song" yarışma programı ile ekranlardan sevenlerine ulaştı. Selim ve Serkan ise, Aslı ile başladıkları prodüktörlük çalışmalarını tam gaz sürdürdüler, Mister No, Tarık, Aslı ve Yalın akla ilk gelen isimlerden. Burak da, baterisiyle bazı sanatçılara destek verdi. MŞŞ ise bu dönemde iki kitap yazıp, yeni projesi olan Biraderler grubu üstünde çalıştı.
2003 yılında yeniden albüm çıkarma üstünde konuşan grup elemanları olumlu karara varılması ile 2004 yılının başında albüm kayıtları başladı. Fakat çesitli nedenler yüzünden kendi bireysel projelerini gerçekleştirmek isteyen MŞŞ, bu albüme katılmamaya karar verdi. Athena grubundan ayrılan Canay Cengen ile albüm kayıtları ve konserlerde kendilerine destek vermesi için anlaşan Kargo, yoğun tempolu çalışmaları sonucunda "Ateş ve Su" adlı albümleri ile 2004 Mayıs ayında tekrar sevenleri ile buluştu.
Türkiye' de genç elemanlardan oluşan ve alternatif olarak çıkan ilk rock grubu olarak nitelendirebileceğimiz Kargo, birçok genç rock sanatçısı ve gruplarına yol açarak Türkiye' de rock müziğin bugüne gelmesinde ilk adımı attı. Yeni çıkan grup ve kişilere yardımları ile de rock müziğin gelişmesine ne kadar önem verdiklerini ispatladılar. Kargo' ya bizlere ve Türk müzik piyasasına böyle bir fırsat verdikleri için sonsuz teşekkü
**MFÖ**
>

Önce Kaygısızlar, sonra Mazhar – Fuat ikilisi, arada İpucu Beşlisi ve son olarak Mazhar Fuat Özkan ya da tercih edilen adlarıyla MFÖ… Otoriteler tarafından Türkiye’nin gelmiş geçmiş en önemli topluluğu kabul edilen grup karşımıza bu isimlerle çıktı, 1965’ten bu yana. "İlk" albümleri Ele Güne Karşı yayınlandığında aslında yirmi yıllık bir topluluktu Mazhar Fuat Özkan. Mazhar – Fuat adıyla yayınlanmış bir buçuk 45’lik (Türküz Türkü Çağırırız / Güllerin İçinden ve Lale Akat’ın Elveda Mutluluğum Merhaba Acılarım plağının arkasında yer alan o unutulmaz Hekimoğlu) v
Önce Kaygısızlar, sonra Mazhar – Fuat ikilisi, arada İpucu Beşlisi ve son olarak Mazhar Fuat Özkan ya da tercih edilen adlarıyla MFÖ… Otoriteler tarafından Türkiye’nin gelmiş geçmiş en önemli topluluğu kabul edilen grup karşımıza bu isimlerle çıktı, 1965’ten bu yana. "İlk" albümleri Ele Güne Karşı yayınlandığında aslında yirmi yıllık bir topluluktu Mazhar Fuat Özkan. Mazhar – Fuat adıyla yayınlanmış bir buçuk 45’lik (Türküz Türkü Çağırırız / Güllerin İçinden ve Lale Akat’ın Elveda Mutluluğum Merhaba Acılarım plağının arkasında yer alan o unutulmaz Hekimoğlu) ve bir albüm (Türküz Türkü Çağırırız) ile İpucu Beşlisi adıyla yayınlanmış bir 45’liğe (Heyecanlı / Hop Otur Hop Kalk) imza atan topluluk, Kaygısızlar adıyla da birkaç plak yapmış, Barış Manço’ya eşlik ettikleri dönemde, Manço’nun unutulmaz plaklarında çalmıştı.
Mazhar Fuat Özkan’ın temeli 1960’lı yılların hemen başında atıldı: Fuat’la Mazhar tesadüfen tanıştı, anlaştı, müzik yapmaya başladı. Bu tanışma konusunda rivayet muhtelif… Ama nesne ve özneler belli: Mazhar Alanson’un elinde bir Beatles plağı gören Fuat Güner, plağı beraber dinlemeyi önerir, eve giderler; dinlerken bir ara gitar ele alınır, akorlar çalınmaya başlar ve beraber müzik yapabileceklerini anlarlar. Plak kesin Beatles plağı ama albüm adı konusunda çelişkili bilgiler var. Tanışma yeri de kimi zaman bir pasaj, kimi zaman belediye otobüsü ya da Kadıköy’de bir çay bahçesi.
Kaygısızlar’ın ilk kadrosunda, Mazhar’la Fuat’ın yanında Ali Serdar ve Semih Oksay var. Topluluğun katıldığı ilk büyük sahne gösterisi de 1965 yılında üçüncüsü düzenlenen Boğaziçi Festivali. Yarışmalı festivalde Erol Büyükburç, İlham Gencer, Yurdaer Doğulu, Silüetler gibi dönemin önemli şarkıcı ve topluluklarıyla sahne alan Kaygısızlar’ın, bol bol ödül dağıtılan yarışmadan ödül alamayan tek topluluk olarak çıkmaları bir talihsizlik. Kaygısızlar, yarışmada beğeni toplamışlar, Münir Tireli’ye göre "tipik bir rahatsız beat kuşağını temsil eden bir poz vermişler ve bu festival konusunda da kaygısız tavırlarını sürdürmüşlerdi."
1967’ye kadar kendi kanatlarıyla uçan Kaygısızlar, o yılın sonlarına doğru Barış Manço ile birleşti ve birbiri ardına plaklar yaptı. Kol Düğmeleri, Seher Vakti, Kızılcıklar, Bebek, Unutamıyorum, Ağlama Değmez Hayat, Kirpiklerin Ok Ok Eyle, Kağızman hep bu dönemin şarkıları. Barış Manço – Kaygısızlar ortaklığı, verilen ürünlerin kalitesi ile takdire şayan ancak kısa süren bir ortaklık olması itibariyle üzücü. Barış Manço’nun erken dönem kayıtları içerisinde en başarılıları Kaygısızlar’la yapılanlar. O döneme dair söylenecek çok söz var ama yazı kısa olmak zorunda. Bu dönemi, daha gencecik bir gitarist olan Fikret Kızılok’un da zaman zaman Kaygısızlar kayıtlarına katılarak ve konserlerde çalarak dinleyici karşısına çıktığı bilgisiyle kapatalım.
1969 yılında, Manço’dan ayrıldıktan hemen sonra, bir 45’lik plak yapan Kaygısızlar, Son Gece adlı bu ilk plaklarıyla pek başarı elde edemedi. Beraberliklerini, Mazhar ve Fuat dışında sürekli değişen elemanlarla sürdüren topluluk, bir süre sonra kaçınılmaz olarak Mazhar – Fuat ikilisine evrildi.
Mazhar – Fuat, 1971 yapımı Türküz Türkü Çağırırız albümüyle ilgi topladı. Güllerin İçinden, Adımız Miskindir Bizim gibi sonradan ünlenecek şarkıların da yer aldığı albümün en ilginç şarkılarından biri, Nerde Hani, yıllar sonra Mazhar Alanson’un Cem Yılmaz’la birlikte oynadığı Her Şey Çok Güzel Olacak adlı filmde Bu Ne Biçim Hikaye Böyle adıyla kullanıldı ve güzel klibinin ötesinde, Cem Yılmaz’ın yorumuyla da ilgi çekti. Türküz Türkü Çağırırız başarılı bir albümdü ama uzun soluklu olamadı. Dönemin ‘pop’ furyasında kayboldu, unutuldu. Şimdi, benim yana yakıla aradığım bir plak ve bulunamaz durumda.
1975’te İpucu Beşlisi adıyla yeni bir birliktelik doğdu. Bu kez Mazhar’la Fuat’ın yanında daha önceden tanıdıkları bir genç, Özkan Uğur da vardı. Aslında Mazhar – Fuat döneminde de yer alan Özkan, albümde bas çalmış ancak adını henüz Mazhar’la Fuat’ın yanına koymamıştı. Ayhan Sicimoğlu ve Galip Boransü’nün de katılımıyla yapılan ilk ve tek plak Heyecanlı, ileride yapılacak çalışmaların ön habercisiydi. Yıllar sonra, Dönmem Yolumdan albümünde yeniden yorumlanan bu şarkı, döneminin ötesinde bir çalışmaydı ve İzzet Öz’ün TRT için çektiği ilginç kliple de ilgi toplamıştı. Zaman zaman TRT’nin gösterdiği ancak arşivlerde çürümeye bırakılmış bu klip, Mazhar Fuat Özkan’ın da ilk görüntülü belgesi.
Sonrası sıkıntılı yıllar aslında: Özkan Uğur’un bir dönem bağımsız kurduğu Karma adlı toplulukla yaptığı İmkansız adlı plak, birbiri ardına gidilen askerlikler, ayrı kalınmaya mecbur bırakılmışlıklar, evlilikler hep bu döneme rastlıyor. Ferhan Şensoy tarafından kurulan Ortaoyuncular’ın ilk prodüksiyonları Şahları da Vururlar ve Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı’nın müzikleri de bu dönemin ürünleri. Fuat’la Özkan, bu oyunların müziklerini yapmakla kalmamış, bizzat sahneye çıkarak şarkıları canlı seslendirmişlerdi. Bu arada, Mazhar’la Fuat’ın da Egemen Bostancı’nın Merhaba Müzik adlı gösterisinde yer aldıklarını unutmamak gerekiyor.
Bu sıkıntılı dönemin sonu, üçlünün yeniden bir araya gelmesiyle sonuçlanıyor ve müzik çalışmaları yeniden başlıyor. Önce Ajda Pekkan ve Sezen Aksu’ya konserlerinde yapılan vokaller, Ajda Pekkan ile yapılmış stüdyo çalışmaları, bir dönem Seyyal Taner ileyapılmış çalışmalar ve nihayetinde Ele Güne Karşı Yapayalnız…
Ele Güne Karşı Yapayalnız albümü müzik piyasasında bımba etkisi yarattı. O sene albüme adını veren parca yılın şarkısı seçildi. Daha sonraları; 1985 yılında Peki Peki Anladik, 1986 yılında Vak The Rock, 1987 yılında No Problem, 1990 yılında Geldiler, 1991 yılında Best of MFÖ, 1993 yılında Agannaga Rüşvet ve Dönmem Yolumdan, 1995 yilinda M.V.A.B , 2003 yılında MFÖ ve MFÖ Collection albümlerini piyasaya sürdüler.
2006 yılında ise 11 yıllık bir aradan sonra (1995-2006 arasında albüm yapmamış, ancak sahneden inmemişlerdir.) AGU isimli albümle döndüler.
Halen MFÖ dışında Mazhar Alanson ve Özkan Uğur oyunculuk yapmaktadırlar. Fuat Güner ise kasım ayından itibaren ekrana gelecek yeni bir program için TRT ile anlaştı. Fuat Güner, tıpkı Barış Manço'nun 7'den 77'ye programındaki gibi Türkiye ve dünyayı dolaşıp ekrana TRT ekranına taşıyacak.
Sanatçı, "Fuat Güner ile Kuşaktan Kuşağa" adlı programı, zamanında Barış Manço ile çalışan Erkmen Sağlam'la hazırlayacak. İki yabancı dil bildiği için yurtdışında lisan sorunu yaşamayacağını söyleyen Güner, "Herkes gibi benim de zevkle izlediğim rahmetli dostum Barış Manço'nunki gibi iz bırakacak bir programa imza atmak istiyorum" dedi.
e bir albüm (Türküz Türkü Çağırırız) ile İpucu Beşlisi adıyla yayınlanmış bir 45’liğe (Heyecanlı / Hop Otur Hop Kalk) imza atan topluluk, Kaygısızlar adıyla da birkaç plak yapmış, Barış Manço’ya eşlik ettikleri dönemde, Manço’nun unutulmaz plaklarında çalmıştı.
Mazhar Fuat Özkan’ın temeli 1960’lı yılların hemen başında atıldı: Fuat’la Mazhar tesadüfen tanıştı, anlaştı, müzik yapmaya başladı. Bu tanışma konusunda rivayet muhtelif… Ama nesne ve özneler belli: Mazhar Alanson’un elinde bir Beatles plağı gören Fuat Güner, plağı beraber dinlemeyi önerir, eve giderler; dinlerken bir ara gitar ele alınır, akorlar çalınmaya başlar ve beraber müzik yapabileceklerini anlarlar. Plak kesin Beatles plağı ama albüm adı konusunda çelişkili bilgiler var. Tanışma yeri de kimi zaman bir pasaj, kimi zaman belediye otobüsü ya da Kadıköy’de bir çay bahçesi.
Kaygısızlar’ın ilk kadrosunda, Mazhar’la Fuat’ın yanında Ali Serdar ve Semih Oksay var. Topluluğun katıldığı ilk büyük sahne gösterisi de 1965 yılında üçüncüsü düzenlenen Boğaziçi Festivali. Yarışmalı festivalde Erol Büyükburç, İlham Gencer, Yurdaer Doğulu, Silüetler gibi dönemin önemli şarkıcı ve topluluklarıyla sahne alan Kaygısızlar’ın, bol bol ödül dağıtılan yarışmadan ödül alamayan tek topluluk olarak çıkmaları bir talihsizlik. Kaygısızlar, yarışmada beğeni toplamışlar, Münir Tireli’ye göre "tipik bir rahatsız beat kuşağını temsil eden bir poz vermişler ve bu festival konusunda da kaygısız tavırlarını sürdürmüşlerdi."
1967’ye kadar kendi kanatlarıyla uçan Kaygısızlar, o yılın sonlarına doğru Barış Manço ile birleşti ve birbiri ardına plaklar yaptı. Kol Düğmeleri, Seher Vakti, Kızılcıklar, Bebek, Unutamıyorum, Ağlama Değmez Hayat, Kirpiklerin Ok Ok Eyle, Kağızman hep bu dönemin şarkıları. Barış Manço – Kaygısızlar ortaklığı, verilen ürünlerin kalitesi ile takdire şayan ancak kısa süren bir ortaklık olması itibariyle üzücü. Barış Manço’nun erken dönem kayıtları içerisinde en başarılıları Kaygısızlar’la yapılanlar. O döneme dair söylenecek çok söz var ama yazı kısa olmak zorunda. Bu dönemi, daha gencecik bir gitarist olan Fikret Kızılok’un da zaman zaman Kaygısızlar kayıtlarına katılarak ve konserlerde çalarak dinleyici karşısına çıktığı bilgisiyle kapatalım.
1969 yılında, Manço’dan ayrıldıktan hemen sonra, bir 45’lik plak yapan Kaygısızlar, Son Gece adlı bu ilk plaklarıyla pek başarı elde edemedi. Beraberliklerini, Mazhar ve Fuat dışında sürekli değişen elemanlarla sürdüren topluluk, bir süre sonra kaçınılmaz olarak Mazhar – Fuat ikilisine evrildi.
Mazhar – Fuat, 1971 yapımı Türküz Türkü Çağırırız albümüyle ilgi topladı. Güllerin İçinden, Adımız Miskindir Bizim gibi sonradan ünlenecek şarkıların da yer aldığı albümün en ilginç şarkılarından biri, Nerde Hani, yıllar sonra Mazhar Alanson’un Cem Yılmaz’la birlikte oynadığı Her Şey Çok Güzel Olacak adlı filmde Bu Ne Biçim Hikaye Böyle adıyla kullanıldı ve güzel klibinin ötesinde, Cem Yılmaz’ın yorumuyla da ilgi çekti. Türküz Türkü Çağırırız başarılı bir albümdü ama uzun soluklu olamadı. Dönemin ‘pop’ furyasında kayboldu, unutuldu. Şimdi, benim yana yakıla aradığım bir plak ve bulunamaz durumda.
1975’te İpucu Beşlisi adıyla yeni bir birliktelik doğdu. Bu kez Mazhar’la Fuat’ın yanında daha önceden tanıdıkları bir genç, Özkan Uğur da vardı. Aslında Mazhar – Fuat döneminde de yer alan Özkan, albümde bas çalmış ancak adını henüz Mazhar’la Fuat’ın yanına koymamıştı. Ayhan Sicimoğlu ve Galip Boransü’nün de katılımıyla yapılan ilk ve tek plak Heyecanlı, ileride yapılacak çalışmaların ön habercisiydi. Yıllar sonra, Dönmem Yolumdan albümünde yeniden yorumlanan bu şarkı, döneminin ötesinde bir çalışmaydı ve İzzet Öz’ün TRT için çektiği ilginç kliple de ilgi toplamıştı. Zaman zaman TRT’nin gösterdiği ancak arşivlerde çürümeye bırakılmış bu klip, Mazhar Fuat Özkan’ın da ilk görüntülü belgesi.
Sonrası sıkıntılı yıllar aslında: Özkan Uğur’un bir dönem bağımsız kurduğu Karma adlı toplulukla yaptığı İmkansız adlı plak, birbiri ardına gidilen askerlikler, ayrı kalınmaya mecbur bırakılmışlıklar, evlilikler hep bu döneme rastlıyor. Ferhan Şensoy tarafından kurulan Ortaoyuncular’ın ilk prodüksiyonları Şahları da Vururlar ve Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı’nın müzikleri de bu dönemin ürünleri. Fuat’la Özkan, bu oyunların müziklerini yapmakla kalmamış, bizzat sahneye çıkarak şarkıları canlı seslendirmişlerdi. Bu arada, Mazhar’la Fuat’ın da Egemen Bostancı’nın Merhaba Müzik adlı gösterisinde yer aldıklarını unutmamak gerekiyor.
Bu sıkıntılı dönemin sonu, üçlünün yeniden bir araya gelmesiyle sonuçlanıyor ve müzik çalışmaları yeniden başlıyor. Önce Ajda Pekkan ve Sezen Aksu’ya konserlerinde yapılan vokaller, Ajda Pekkan ile yapılmış stüdyo çalışmaları, bir dönem Seyyal Taner ileyapılmış çalışmalar ve nihayetinde Ele Güne Karşı Yapayalnız…
Ele Güne Karşı Yapayalnız albümü müzik piyasasında bımba etkisi yarattı. O sene albüme adını veren parca yılın şarkısı seçildi. Daha sonraları; 1985 yılında Peki Peki Anladik, 1986 yılında Vak The Rock, 1987 yılında No Problem, 1990 yılında Geldiler, 1991 yılında Best of MFÖ, 1993 yılında Agannaga Rüşvet ve Dönmem Yolumdan, 1995 yilinda M.V.A.B , 2003 yılında MFÖ ve MFÖ Collection albümlerini piyasaya sürdüler.
2006 yılında ise 11 yıllık bir aradan sonra (1995-2006 arasında albüm yapmamış, ancak sahneden inmemişlerdir.) AGU isimli albümle döndüler.
Halen MFÖ dışında Mazhar Alanson ve Özkan Uğur oyunculuk yapmaktadırlar. Fuat Güner ise kasım ayından itibaren ekrana gelecek yeni bir program için TRT ile anlaştı. Fuat Güner, tıpkı Barış Manço'nun 7'den 77'ye programındaki gibi Türkiye ve dünyayı dolaşıp ekrana TRT ekranına taşıyacak.
Sanatçı, "Fuat Güner ile Kuşaktan Kuşağa" adlı programı, zamanında Barış Manço ile çalışan Erkmen Sağlam'la hazırlayacak. İki yabancı dil bildiği için yurtdışında lisan sorunu yaşamayacağını söyleyen Güner, "Herkes gibi benim de zevkle izlediğim rahmetli dostum Barış Manço'nunki gibi iz bırakacak bir programa imza atmak istiyorum" dedi
**MOR VE ÖTESİ**
>

Mor ve ötesi 1995 yılının Ocak ayında Kerem Kabadayı (davul), Harun Tekin (vokal/gitar), Derin Esmer (vokal/gitar) ve Alper Tekin (bas) tarafından kuruldu. Kendi bestelerinden oluşan ilk albümünü aynı yılın ağustos ayında Stüdyo Spectrum'da kaydeden grup, 1996'nın Ocak ayında çalışmaya son halini verdi ve "Şehir", 1996'nın Haziran ayında piyasaya çıktı. Grubun ilk video klibi "Yalnız Şarkı", farklı tarzıyla büyük ilgi çekti.
1997 yılı grup adına önemli gelişmelere sahne oldu. İstanbul dışındaki ilk konserini ODTÜ'de veren mor ve ötesi'nde ilk eleman değişikliği de bu yıl gerçekleşti ve Burak Güven, Alper Tekin'in yerine gruba dahil oldu. Şubat 1998'den itibaren Captain Hook'ta ilk düzenli bar programını yapan mor ve ötesi, bir yandan da yeni albümünü hazırlıyordu. Ada Müzik Stüdyosu'nda Volkan Gürkan'la beraber kaydedilen Bırak Zaman Aksın'ın ardından Derin Esmer gruptan ayrılırken, Kerem Özyeğen gruba katıldı. Albüm 1999 Mart ayında Ada Müzik tarafından yayımlandı.
1999 yılının Ağustos ayına gelindiğinde grup bir Bülent Ortaçgil bestesi olan "Sen Varsın" üzerinde çalışıyordu. Tam o günlerde benzersiz bir felaketle karşılaştı Türkiye. 17 Ağustos depreminden sonra, herkes gibi, grup da bir süre kendine gelemedi.
2000 yılının başlarında mor ve ötesi ülke çapındaki nükleer enerji karşıtı kampanyaya çeşitli konser ve aktivitelerle destek verdi. Temmuz ayında grubun "Sen Varsın"la katıldığı Şarkılar Bir Oyundur adlı Bülent Ortaçgil'e saygı albümü yayımlandı. mor ve ötesi üçüncü albümünün kayıtlarına girmeden önceki en önemli performansını 9 Aralık'ta İstanbul'da Placebo'nun ön grubu olarak gerçekleştirdi.
Üçüncü albüm Gül Kendine'nin kayıtları, 27 Aralık günü Volkan Gürkan prodüktörlüğünde Ada Müzik stüdyosunda başladı ve albüm 2001 Aralık ayında piyasaya çıktı. Grubun resmi web sitesi www.morveotesi.com da aynı ay içerisinde faaliyete geçti.
2002 Nisan ayında mor ve ötesi İzmir, Denizli, Bursa, Adana, Antalya ve Antakya'yı kapsayan ilk Türkiye turnesine çıktı. 2 Temmuz 2002 akşamı İstanbul'da yapılan H2000 festivalinde mor ve ötesi tarihinin en başarılı konserlerinden birini verdi. Çeşitli basın yayın organlarınca görsel ve işitsel bir şölen olarak nitelenen performansa yaklaşık beş bin kişi tanıklık etti.
2003 yılında patlayan savaşa karşı oluşan geniş muhalefete mor ve ötesi de sanatçı dostlarıyla birlikte katıldı. Grubun bestelediği ve Aylin Aslım, Athena, Bülent Ortaçgil, Feridun Düzağaç, Koray Candemir, Nejat Yavaşoğulları ve Vega ile birlikte seslendirilen "Savaşa Hiç Gerek Yok" adlı parça, savaş karşıtı hareketin marşlarından biri oldu ve 1 Mart 2003 günü Ankara'da yüz bin kişiyle birlikte söylendi.
2003 Mayıs'ında mor ve ötesi Yaz isimli bir single çıkardı. Bu yayımda yer alan Şehrazat bestesi "Yaz Yaz Yaz", yaza damgasını vururken, grup on yedi kenti kapsayan bir turne gerçekleştirdi. Sonbaharla birlikte dördüncü albüm çalışmalarına hız veren mor ve ötesi, bir yandan da Çağan Irmak'ın Mustafa Hakkında Herşey filminin müziklerini hazırladı.
Ocak 2004'te Dünya Yalan Söylüyor için Tarkan Gözübüyük prodüktörlüğünde stüdyoya girildi ve albüm 30 Nisan Cuma günü yayımlandı. İlk single "Cambaz" radyo ve televizyonlarda büyük ses getirirken, bugüne kadar Türk rock sahnesinde emsali gorülmemiş bir başarının habercisi oluyordu. Fikret Kızılok'un 'Sevda Çiceği' adlı şarkısına grubun getirdiği yorum albümün başarısını perçinlerken, Mustafa Hakkında Hersey filminde de yer alan, albümün üçüncü single'ı "Bir Derdim Var", Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde 'En İyi Film Şarkısı' seçilerek Altın Portakal ödülünü aldı ve hem dinleyiciler hem de müzik otoriteleri tarafından yılın şarkısı olarak değerlendirildi.
Bu başarıyı, oldukça yoğun ve kapsamlı bir konser ve turne trafiğiyle destekleyen grup, müziğini yurt çapında büyük kitlelerle paylaşma şansı buldu. Bu konserler arasında Bostancı Gösteri Merkezi ve Harbiye Açıkhava Tiyatrosu performansları, istisnai işitsel/görsel yapıları ve yüksek seyirci katılımıyla öne çıktı.
2005 yılı sonlarında beşinci albümünün proavları için stüdyoya kapanan grup, Şubat-Nisan ayları arasında kayıt ve miksleri tamamlayıp, Büyük Düşler'i 9 Mayıs 2006'da çıkardı. Albümün çıktığı gün kapsamlı bir Anadolu turnesine çıkan grup, yaz aylarını yüksek profilli birkaç İstanbul konseri ile nispeten sessiz ve sakin geçirdi. Bu konserler arasında Haziıran ayında Morrissey ile yapılan One Love Festival ile Mercan Dede, Şebnem Ferah ve Bauhaus grubunun efsanevi solisti Peter Murphy'nin misafir olarak katıldığı Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'ndaki iki buçuk saatlik performans özellikleriyle öne çıktı. Dünya Yalan Söylüyor'a nazaran daha içe dönük ve kişisel bir albüm olarak nitelendirilen Büyük Düşler'den ilk single ve video "Şirket" oldu. Grup, bugünlerde Büyük Düşler'in ikinci single ve videosunun karar aşamasında. Albümün üçüncü şarkısı olan "Ayıp Olmaz Mı?" en güçlü aday olarak duruyor.
**KURBAN**
>

KEREM TÜZÜN (Bas Gitar)
14 Subat 1971'de Istanbul'da dogdu. Ilk - orta - lise'yi Özel Isik Lisesi'nde okudu. Müziğe ilkokulda TRT Istanbul Çocuk Korosu'nda basladi. Ortaokuldayken Belediye Konservatuvarı'nda 2 sene klarinet egitimi gördü. 1989'da bas çalmaya basladi. Lise sıralarında basketbol, hentbol ve buz hokeyi oynadi, sagı solu çok paralandığı ve bazen bas çalamaz hale geldiği için bunlardan vazgeçti. Mimar Sinan Üniversitesi Sanat Tarihi ve Arkeoloji Bölümünü bitirdikten sonra Istanbul Teknik Üniversitesi Mimarlik Tarihi Bölümünde Master yapti. Askere gitti. Askerden geldi. Istanbul Teknik Üniversitesi MIAM'da tonmaysterlik bölümünü bitirdi. Audiofact'in "Asithane" albümünü kaydetti, miksledi. "Homesapiens" proje CD'sinde kendi parçası ile yer aldı. 1996'dan beri CRR Konser Salonu'nda çalışmakta. Şimdiye kadar Ten On Richter, Nuh'un Gemisi, Toys, Contrast, Cockroach, Demir Demirkan Öztürk İlmaz ve Hücum Kedi? ile çaldı. Aslında Kurban'ın basçısıdır.
BURAK GÜRPINAR (Davul)
23 Mart 1975'te İstanbul'da doğdu. Marmara Ünıversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünden mezun oldu. Müziğe; 1989 yılında, en yakın arkadaşlarıyla kurduğu grupta apartmanlarının bodrum katında davul çalarak başladı. Lise yıllarında okullar arası düzenlenen müzik yarışmalarına katıldı, dereceler aldı, bir yandan da Virüs, Badluck, Blue Blues Band, The End gibi topluluklarla çalıştı. 1994'te "Not With My Sister" adlı gruba girdi ve alternatif müziğe yöneldi. Ardından Cockroach'la da çalışmaya başladı. 1995'te prova stüdyosu açtı ve ilk adı OUTSIDE olan KURBAN grubuyla; orada çalışmaya başladı. 1999'da the Climb'a katıldı.Bir yandan da içlerinde Kurban'ın iki albüm kapağı ve web sitesinin de olduğu pek çok grafik tasarım projeleri ile ilgilendi. 2002 yılında askere gitti, 2003'de döndükten hemen sonra Kurban'ın yeni albümünün kayıtlarına girdi ve 2001'de, barlarda cover çalmak üzere oluşturdukları Hücüm Kedi ile çalmaya devam etti...
DENİZ YILMAZ (Vokal, Gitar)
5 Şubat 1974'te İstanbul'da doğdu. Müzik eğitimine ortaokulda gitar ve davul dersleri alarak başladı. Aynı tarihlerde ilk grubu Indians'ı kurdu. Lise yıllarında gitarist ve solist olarak birçok yarışmaya katıldı. Daha sonra profesyonel olarak konserler vermeye başladı. Cockroach adlı grupla çalıştı ve bu gruptan Jan Peridar ile ilk prova stüdyosunu açtı. 1993'te Biltek Üniversitesinin işletme bölümünü kazandı ve burada bir müzik kulübü açtı. 1995'te kendi bestelerini çalan Outside adlı grupla çalıştı ve yarışmalara katıldı. 1997'de Outside Türkçe sözlü müziğe yöneldi ve grubun adı KURBAN olarak değişti. 1999 yılının Mart ayında KURBAN'ın ilk albümü piyasaya çıktı. 2001 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi, Sanat ve Tasarım Fakültesi, Müzik ve Sahne Sanatları Bölümü, Duysal Tasarım Programı, Müzik Teknolojisi dalını kazandı ve halen bu bölümde eğitim görmektedir. 2002 yılının ekim ayında KURBAN'ın "SERT" isimli albümünü kendi kurduğu Stüdyo Punch'ta kaydetti.
ÖZGÜR KANKAYNAR (Gitar)
2 Kasım 1975'de Sivas'ta doğdu. '92 yılında müziğe başladı ve kendi besterinden oluşan Protest projesinde yer aldı. Mayıs 2000'de Roxy Müzik Günlerinde MOD adlı grupla finale kaldı. Ağustos 2000'de KURBAN'a katıldı. Sibel Tüzün, Koray Candemir ve Aylin Aslım'la çalışmasının yanısıra pek çok sanatçının albüm kayıtlarında gitar çaldı. İstanbul bilgi üniversitesi Proffesional Music bölümünü bitirdi. 2003 yılında Kurban'la beraber ilk kayıt çalışması olan "Sert" de yer aldı.
**PENTAGRAM**
>

HAKAN UTANGAÇ (Gitar & Vokal)
1965 yılında İstanbul'da doğdu. Aksaray Oruçgazi ilk ve orta okulunun ardından Pertevniyal Lisesi'ni bitirdi. Marmara Üniversitesi Sinema ve Televizyon bölümünden mezun oldu. 1986 da Cenk Ünnü ile beraber Pentagram'ı kurdu. Grupla beraber sayısız konser ve 6 albüm çalışmasına imza attı.
TARKAN GÖZÜBÜYÜK (Bas Gitar & Vokal)
1970 yılında Erzurum'da doğdu. İki yaşında Ailesi ile birlikte Bursa'ya taşındı. Özel İ.E. Ana-İlkokulu ve Bursa Anadolu Lisesi'ni bitirdi. Bilkent Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Bölümde üç yıl, Bilkent Konservatuvarı Jazz Bölümünde dört yıl okudu. Şu anda Anadolu Üniversitesi Halkla ilişkiler bölümü öğrencisi. 1987 yılından beri Pentagram üyesi. Grupla beraber sayısız konser ve 6 albüm çalışması yaptı. 1995 te Özlem Tekin, 1996 da Şebnem Ferah, 1997 de Aşkın Nur Yengi albumlerinde müzik yönetmenliği yaptı.
MURAT İLKAN (Lead Vokal)
1971'de İzmir Karşıyaka'da doğdu. İlkokulu Hakimiyeti Milliye (Ulusal Egemenlik) İlkokulunda, Ortaokulu İzmir Fatih Kolejinde bitirdi. Bu süre içinde İzmir Devlet Konservatuarı Şan Bölümüne devam etti. 1986'da İstanbul'a taşındı. Kadıköy Kenan Evren Lisesi'ni bitirdi... Şefik Şekeroğlu, Adnan Polge, Belkıs Aran ve Ayşegül Sabuncu'dan özel şan dersleri aldı. Klasik Batı Müziği ve Klasik Türk Müziği korolarında yer aldı, konserler verdi. 1987'de SAWDUST grubunu kurdu. Toplulukla konserler verdi. TRT Altın Anten ve Kuşadası Altın Güvercin yarışmalarında dereceler aldı. Cherokee adlı grupla dört yıl çeşitli klüplerde çalıştı. 1995'te Pentagram'a katıldı. 1996'da grubun üçüncü albümü Anatolia'yı ve 2001'de grubun dört, beş ve altıncı albümleri olan Popçular Dışarı (Konser), Unspoken ve Bir adlı albümleri seslendirdi.
METİN TÜRKCAN (Gitar & Vokal)
1971 Karabük'te doğdu. İlk ve orta okulu Karabük'te, orta 3. sınıfı Kadıköy Anadolu'da okudu. İstanbul Üniversitesi Dericilik 2. sınıftan ayrıldı. 86'da Metafor grubunu kurdu.Murat İlkan ve Aykan İlkanla Beraber Cheroke grubunda çalmıştır yani bugünki Pentagram daki beraberlik ogünlere dayanmaktadır Bu gruptan sonra "Disgrace" diye bir grupta yer almıştır ve bu grupla birlikte "Discrazy" isimli bir albüm çıkartmışlardır.. Çok iyi bir rock gitaristidir..
"Pentagram"'ın "Trail Blazer" albümünde çalmıştır ve "Unspoken"'da uzun bi aradan sonra tekrar çalmıştır.. Geçtiğimiz yıl Alt Kemancı'da Pentagram'la birlikte uzun bir dönem sahne almışlardır ve ayrıca çeşitli yerlerde konserler vermişlerdir..
Özlem Tekin'in "herkes şanslı doğmuyor" adlı şarkısınının muhteşem düzenlemesi de Metin Türkcan'a aittir..
1997'den beri Şebnem Ferah'a sahnede eşlik etmektedir..
CENK ÜNNÜ (Davul & Vokal)
1967'de İstanbul'da doğdu. Aksaray Oruçgazi ilk ve ortaokulu ardından Pertevnihal Lisesi'ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Antropoloji bölümünden mezun oldu. 1986'da Hakan Utangaç ile beraber Pentagram'ı kurdu. Grupla beraber sayısız konser ve 6 albüm çalışması yaptı.
**PİNHANİ**
>

GRUP ELEMANLARI:
Sinan Kaynakçı
25 aralık 1979'da istanbul'da doğdu.Çocukluğu Florya ve Bakırköy'de geçti. Cağaloğlu Anadolu Lisesi'nden 1998 yılında mezun oldu. Müziğe bu okulda başladı. 1995 yılında yan flüt ve gitar çalmayı öğrendi. 1996 yılından itibaren aralıklarla stüdyo hiphop'ta bateri dersleri aldı. 2001-2003 yılları arasında "Van Basten" grubuyla beyoğlu barlarında canlı müzik yaptı. Bu dönemde kendi parçalarını yazmaya başladı. Farklı hedefleri nedeniyle gruptan ayrılmak zorunda kaldı. 2004 yılı sonunda Zeynep'le kaydettikleri demoyu Akın Eldes'e dinletti ve albüm kaydı başladı. Grubun vokalist ve ritm gitaristi.
Zeynep Eylül Üçer
16 eylül 1985'te istanbul'da doğdu. Çocukluğu Teşvikiye'de geçti. 1991-1997 yılları arasında Trt istanbul çocuk korosunda şarkı söyledi. Orta okula İstanbul'da başladı. 1 yıl sonra ailesiyle Antalya'ya yerleşti. Antalya Koleji'nde okudu ve okulu adına 2.ligde uzun süre basketbol oynadı. Sinan'ın ona hediye ettiği bas gitarla aktif müzik yaşantısı başladı. Müzik öğretmeni olan annesinden solfej ve armoni dersleri aldı. 2004'te demo kaydı için İstanbul'a geldi. 2005'te albüm kaydının başlamasıyla yeniden istanbul'a yerleşti. Grubun bas gitarist ve vokalisti
**SEKSENDÖRT**
>

Seksendört" Ankaralı 4 gençten kurulu.
Grupta Tuna solist ve gitar, Okan bas gitar, Erdem gitar, Serter ise davul çalıyor.
Grubun yaklaşık 10 yıllık bir geçmişi var. En son Okan’ın da katılımı ile son halini 4 yıl önce aldı.
Grubun yaş ortalaması 23.
"Seksendört" kurulduğu günden bu yana özellikle üniversitelerde 500'e yakın konser vererek Cem Karaca, Moğollar gibi türk rock müziğinin kilometre taşları ile aynı sahneyi paylaştılar. Grup, sahnedeki ilk yıllarında İngilizce cover ve bestelerini çaldı. Sonrasında ise türkçe coverlar ve sanat müziğindeki önemli şarkıları yorumladı. Grup ilk kurulduğu yıllarda adı " Sex and dirt " dü.. daha sonra türkçe müziğe geçtikleri için kelime oyunu yaparak adLarını seksendört olarak değiştirdi.
2001 yılında “Değiştir Kendini” isimli ilk Türkçe bestelerini yaptılar.
2003 yılında “Ölürüm Hasretinle” yi bestelediler.
Yaklaşık 1 yıldır ilk albümlerinin hazırlıkları için Ankara'da çalışan grubun çıkış parçası olan " Ölürüm Hasretinle" ilk demo kayıtlardan sonra internet ortamında yayılmaya başladı.
Özellikle şarkının sözleri nedeniyle insanlar grup hakkında bir çok hikaye üretmeye ve bu hikayeleri açtıkları forumlar yoluyla internette yayınlamaya başladı.
Çeşitli internet sitelerindeki forumlardaki yorumların sayısı şu anda yaklaşık 3000 adet.
Ulusal ve yerel birçok radyo, internetteki bu haberleşme ve gelen istekler nedeniyle yayın politikalarını değiştirerek demo halindeki "Ölürüm Hasretinle" yi yayınlamaya başladılar. 2005 Aralık’ın ilk haftası Pasaj Müzik tarafından radyolara dağıtılan albüm versiyonu ile şarkının stüdyo kaydı radyo dinleyicileriyle buluştu.
“Seksendört”ün kendisiyle aynı taşıyan ilk albümlerinde yer alan 10 şarkının söz ve besteleri kendilerine ait.
Pasaj Müzik ile yolları kesişen “seksendört”ün ilk albümü 07 Aralık 2005 Çarşamba günü müzik marketlerdeki yerini aldı.
KODBUL KODBUL